top of page
Ara
  • Yazarın fotoÄŸrafıobsesifdaktilo

Korku nedir? Korku anında insan vücudu nasıl tepki verir? Korku faydalı mı zararlı mı?

Aslında korku için bir tanım eklemeye gerek yok, kelime anlamından ziyade insan üstünde bıraktığı etki ile tanınan bir duygu. Yine de incelenmesi gerektiği zaman her şeyi tanımlama duygusu insanin ihtiyaçlarından olduğu için sözlükteki karşılığı Korku; Gerçek bir tehlikenin ya da tehlike olasılığının düşüncesinin uyandırdığı kaygı duygusu. Ruh bilimciler korku için farklı bir tanım kullanmışlar onlara göre Korku; Gerçek ya da beklenen, olasılığı bulunan bir tehlike ile yoğun bir acı karşında uyanan ve coşku, yüz sararması, ağız kuruması, yürek vurusu ve solunum hızlanması gibi belirtileri olan ya da daha karmaşık fizyolojik değişmelerle beliren duygu. Gördüğünüz gibi olay tanım koyma olunca birbirinden farklı araştırma alanlarına ait bilim dalları bir şeyi tanımlamak için çok hevesli davranıp birbirinden zengin tanımlara imza atabiliyor.

Ruh bilimcilerin bahsetmiş olduğu fizyolojik değişimler korku esnasında olanların sadece bir kaç tanesi. Eklemek istersek, korkunun boyutuna göre aşırı terleme, uzuvlarda titreme, oluşan aşırı kan basıncı sebebi ile beyinde düzensizlikler olarak da görülebilir. Korku anında tehlikeyi en çok hisseden genelde kalp olur çünkü kan basıncını ayarlamak için verdiği uğraş bazen durmasına sebep vermekte, Kaslardaki bu aşırı kasılmadan etkilenen kalp de bir kas olduğu için "korkudan öldü" deyimine mahal vermiştir. Yani korku sonucunda ölmek mümkündür. Tam burada aklıma ilk gelen vücudumuz bu tepkileri verdiğinde korktuğumuzu mu anlarız yoksa korktuğumuzda mi bu tepkileri veririz olduğu? şimdilik sadece soru olarak kalsın o yüzden araştırmaya devam.



Korku irade ve mantıkla kontrol altına alınamayan psikolojik bir durumdur. Bu yüzden korkunun bazen hayatta kalmak için gerekli olduğu düşüncesi de yaygındır. Hayatta tehlikeli olduğu bilinen şeylerden bazen korkularımız bizi alıkoyar. Bu tamamen bir sensör gibi devreye kendiliğinden girdiği için bizim yapmaya cesaret edemediğimiz bazı tehlikeli aktiviteleri yapanları izlerken bile korku ile irkildiğimiz olur. Örnek vermek gerekirse bir sirk akrobatının ya da cambazının yüksekte ip üstünde yaptığı hareketleri izlerken empati yöntemi ile ayaklarımızı geri doğru çektiğimiz, istemsiz kas hareketleri yaptığımız gözlenmiştir. Hayatınızda hiç sirk görmediğimizi var sayarsak benzer şeyler tv'de görmenizde benzer sonuçlar verecektir. Bazı korkular ise insanlık tarihi kadar eski olduğu için genetik olarak kodlamış olduğu bilinmekte. Bunların büyük bir kısmı nesnelere olan korkularımızı oluşturmakta.

Korkuları yenmek bazı durumlarda basari gibi gözükebilir. King Speech filmini izleyenler hatırlayacaktır, konuşma zorluğu çeken kral toplum önünde konuşma yapmak zorundadır ama bu onun küçük düşmesine çoğu zaman gülüşmeler ile sonuçlanan hayal kırıklılığına neden olur. Sonuç olarak toplum önünde konuşma korkusunu psikolojik destek alarak yener. benzer bir çok korkuyu üstüne giderek ve profesyonel destek alarak yenmek mümkün. Buna rağmen insanlar genelde bu yönteme başvurmazlar ve korkuları ile yasamayı seçerler. Mesela yükseklik korkusu olan bir kisi gidip tedavi olmak yerine yüksek bir yere çıkmaktan imtina eder. Bu durum hayati için bir engel teşkil etmediği için bu şekilde yaşamasında bir sakınca yoktur. Modern insanin modern gerekliliği yüzünden korku da evrilmiş ve şuan büyük oranda gençlerde görülen beğenilmeme korkusu ortaya çıkmıştır. Yeni nesil bu korku da yükseklik korkusu gibi hayata ve yasama engel teşkil etmediği düşünülse de ileri seviyelerde psikolojik bozukluklara, depresyona sebep olmada. Ergenlik döneminde yaygın şekilde gözüken arkadaş çevresi tarafından beğenilmeme, is dünyasında takdir görmeme korkusu aşırı düzeye ulaşması sonucu panik ataklara neden olduğu gözlenmiştir. Bu noktadan sonra ilaç tedavileri ile şifa arama gerekliliği doğacaktır, Çünkü birey toplumda ki yerini kaybetme eşiğine gelir. Is ve okul hayatinin etkilenmesi, bireysel ilişkilerinin zarar görmesi söz konusu olduğunda oluşacak sonuçlar ilerleyen yas ile birlikte telafi edilmesi zorlasan bir takim hasarlara neden olabilir.

Herhangi bir şeyden korkan insan genelde refleks olarak göründüğünden ve olduğundan daha küçük olmaya çalışır. Bunu genelde ellerimizi başımızın üstüne koyarak ve yere çökerek yaparız. Bu bir savunma mekanizmasının motor refleksi gibi görünse de sadece korktuğumuz zaman küçük hatta insan formunun ilk haline dönmek isteriz. Bu yüzden buna cenin pozisyonu denir. Hayatinin tamamını büyümek için harcayan insan egosunu beslemek için çok caba sarf eder ve neticesinde olduğundan daha büyükmüş gibi gözükmek için iri Amerikan arabalarına binip, kocaman ekranları olan akilli telefonları tercih eder. Sadece korku onları dakikalar içinde küçücük olma arzusu ile yakar kavurur ve bu ender dakikalar bile korkunun insan için ne kadar gerekli olduğunu göstermek için yeterlidir.



Kaynak : http://www.noronpsikiyatri.com/psikiyatri/korku-nedir/

56 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Son kez Abstre

Benim de merhametine inanmayı seçtiğim çok karanlık birikti içimde. Sağa sola savrulmak yerine, bir düzene uyum sağlayıp yalnız kalmak gibi. O yüzden sen şimdi tüm bu olan biteni unut. Ben de ayak alt

bottom of page