Hemen her yerde kadın erkek ilişkileri hakkında atıp tutan bir uzman bulunur. Genellikle bu uzmanın herhangi bir sertifika ya da eğitime tabi olmasınında zorunluluğu yoktur. "Ahh bu kadınlar şöyle, böyle" temalı konuşmalar alkol masalarında meze kıvamında sunulur.
Neden anlaşamıyoruz? Fiziğin genel ilkelerine göre zıt kutupların birbirini çekmesi lazım. Geneli itibari ile iki zıt özelliğe sahip olan bütün nesnelerin bir tarafına dişi uç adı verilmiştir diğer tarafına ise erkek. Ya da bu çekimi sadece iki birbirine ihtiyacı olan varlık olarak değerlendirip derinlemesine bir kavram oluşturmakta zorlanıyoruz. Geriye kalan yüzeysel ve sığ duyguların tatminkar olmadığından şikayet ediyoruz.
Farklı platformlarda yaptığım paylaşımlar doğrultusunda cinsiyetçi olduğum konusunda da çok fazla ithamda bulunulmasına rağmen aslında taraf tutmak mantıksız. Feminizmin faşist ilkelerine bağlılık gösterip erkek çocuğa hamile kalanların kürtaj yoluna gitmesi de bu mantıksızlığın ve çarpıklığın bardağını taşıran son damla.
Maddiyatçılık, sorumsuzluk, ilgisizlik, doyumsuzluk, sadakatsizlik, saymakla bitmeyen fiiller topluluğundan oluşan sorunlar listesi. Her ne kadar toplumda genel kabul gören kadının hatalı olduğu yönünde bir algı oluşmuş olsa da bazı problemlere objektif bakmamız lazım, Maddiyatçılık tamamen erkek dayatması sonucunda ortaya çıkan bir kadın refleksi olarak ortaya çıkmaktadır. Tercihler konusunda hiç bir artısı olmayan erkek kişisi maddi imkanların kısıtlı olduğu bazı koşullarda son koz olarak mal varlığını ön plana çıkartmıştır. Toplum değerlerimizin değiştiği bu yüzyılda artık son koz olmaktan ayrılan maddiyat ilk sıradaki yerini aldı. Çünkü tercihlerin de şekli değişti, İnsanların göstermiş olduğu değişikler gibi öncelikler de evrilip yeni bir kalıba girdi. Eskiden maddi acıdan belli bir olgunluğa erişen erkek kişisi bu rolü üstlenirdi artık hiç bir güvencesi olmayanlarda varmış, sahipmiş rolü yapmakta. Olmayan zenginliğini, varmış gibi rol yaparak, mevcuttan fazlasına sahipmiş izlenimi bırakmaya çalışmaktadır. Bu durum karşısında kadınların beklentiye girmesi gayet doğal. Artık karşılayamadığımız bu beklentilerin altında eziliyoruz, yükseklere çıkartıp serbest düşüşte sorumluları tespit etmek için dışarıdan müdahalelere gerek duyuyoruz. Geneli itibari ile kadınların maddiyatçı bir hal almasının temelinde erkek davranışlarının yattığını düşünüyorum. Geçmişinde aman çalışmasın, kadın kısmı evde oturup çocuk bakar beklentisi vardi. Kadınların kendi seçim şansları yokmuş gibi sürekli bizlerin biçtiği misyonu yüklenmek zorundalar. Sanırım bu yüzden de „elinin hamuru ile erkek işine karışma” denilmiş.
Hayal kırıklığı yaratan bir başka konu ise ilişkilerin dokuzuncu ayında meydana gelen kırılmalardır. Neden dokuzuncu ay bu kadar önemli? Erkeklerin aşık olduklarında hormon dengeleri çok hızlı bir şekilde değişmeye başlar. Kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen salgılamaya başlar. Bu sayede daha duygusal bir hal alan erkek hiç doğasında olmayan şekilde anlayışlı, yumuşak kalpli, ve sakin olur. Aşık beyinin erkeğe bu oyunu ortalama dokuz ay sürmektedir. bu koşullara alışan beyin artık kadın hormonu salgılamayı gittikçe azalttığı için 9 ay sonunda normal seviyelere dönen tertosteron hormon düzeni tekrar erkek baskın hale gelir ve kontrolü eline alır. İlk bu cümleyi kurduğunuz günü lütfen not edin „ sen çok değiştin” evet değişti çünkü artık baştaki kimyasından çok uzak, artık tekrar erkek oldu . Yapılan araştırmaların sonucunda anlaşılan o ki aşık erkek beyni akıl sağlığını yitirmiş bir ruh hastası gibi hareket ediyor. Bir akıl hastası ile aynı hormon değerlerine ve sinyal yapısına sahip erkek beyni normale döndükten sonra ilişkinizi tekrar taramaya başlıyor.
Erkeklerin büyük bir bölümü deneyimleyerek öğrenir, ne yazık ki bu da bizim doğamızın bir handikapı olsa gerek. Mutlak koşullar da bize doğrusunu söyleyen ya da doğruya yönlendiren bir büyüğümüz olduğu halde bildiğimizi yapmaktan sakınmayız. Yanlış olduğunu gördüğümüz hallerde bile sonuna kadar gitmekten hiç çekinmeyiz. Doğru yoldan, doğru çıkarım yapmak sanki doğamıza aykırı gibidir. Önce yanlışı deneyimlemeli sonra "aaa bu, yanlış demek ki böyle yapmamalıydım" deriz. Dönüş yolunda kaybettiğimiz şeylerin başında bir kadın geliyorsa geçmiş olsun, artık çok geç. Artık önünüzde yeni bir yol var o da kaybetmenin gerçekleri ile yüzleşme ve kabul etme. Bu yüzden de sanırım deneyimlememiz sonucunda olumlu ya da olumsuz bir etkileşim alamıyoruz, gerekli geri beslemeyi yaratamıyoruz.
Fotograf icin kaynak : https://www.haberturk.com/haberleri/kadin-erkek-iliskisi