Odamda dünden beri bir tabutla kalıyorum. Diğer herkesin odası ağzına kadar kadın bok püsürü ile dolu. Benim odamın yatak ve sandalye dışında hiç bir şey barındırmadığını düşünürsek bir tabut için gayet ideal. Beyninizin bir fonksiyonunu yerine getiremiyor olmasının sonucu sizi bir tabuta mahkum eder. İçine sığabileceğiniz en anlamlı yerlerin basında gelir tabut. Küçükken yorganın altına ya da küçük bedeninizin sığabileceği herhangi bir boşluğa girmeyenimiz yoktur. O küçük bedenlerimiz ile ulaştığımız düşüncelerin, hayallerin ve yaşananların bizi uğurladığı son noktada yine bedenimizin sığabileceği kadar bir yere girmek zorunda kalıyoruz. Omurgamızı ayakta tutan kas ve iskelet sistemimizin, tanrı tarafından üzerimize dikilen bu giysinin aldığı son şekli asıl sahibine iade zamanıdır ölüm. Yeni yetme bir yazar öldü demekten imtina etmiş ve yaşadı demiş. Ölüm ölümdür, yasamak ise yaşamaktır. İşin boktan tarafı ise ikisine de biz karar vermediğimiz halde sanki olanların tüm sorumlusu bizmişiz gibi davranır insanlar. Ne doğumunuzdan ne de ölümünüzden memnun olmayan birileri vardır. Bu bazen uykusuz bir anne ya da tabutunuzu taşımak için sevgilisi ile olan randevusunu iptal etmek zorunda kalan bir akraba. Sizlere sormama müsaade edin hanginiz şuan durduğu yerden memnun? Size verildiğine, bahşedildiğine inandırıldınız, bir mükafatmış gibi. Kabul edilmesi zor ama insana ihtiyaç olduğu için buradasınız. Özel falan değilsiniz. Savaşacak insan gücü gerektiği için varsınız böylece silah satabilecekler, acıkacaksınız veya prezervatif almanız gerekecek, yetmezmiş gibi tüm bunlar için vergi vermeniz istenecek. Fantastik bir filmin romantik baş kahramanı gibi arayışa girmeniz yersiz. İddia ettiğim bu gerçeği tek harekette kanıtlamam için şunu bir dinleyin! İlk 3 senesini hatırlayabilen var mı? Aciz yaratıldığınız ve öyle yaşamak zorunda olduğunuz buradan belli değil mi? Aileniz yani tanrı tarafından atanan kutsal bakıcınız size neyi layık gördüyse onunla yaşamak zorundaydınız. Muhtaç, aç, aciz, rezil, sefil bu halinizi ebeveyn denilen insanların verdiği nezaket ayakta tuttu, onlarınkini ise bir başkası. Devletlerin sizi koruduğunu ileri sürdüğünüz kanunlar için kargaşa var ve açlık var. Bu sebeple devletlerin de size ihtiyacı olduğu sürece sürünmenize müsaade edilir. Yoksa hepimize yetecek kadar tabut üreten bir iş adamı ve bu tabutlara çivi üreten başka bir iş adamı ya da sizin için dualar edecek bir din adamı mutlaka bulunur. Toprak, tabut olması beklenen ağaçları üretmek için üstüne düşeni yapar. Güneş ışınlarını fotosentez yapabilmesi için her ağaca eşit dağıtır. Ve defalarca ıslanmama rağmen iflah olmadan üstüme düşecek bir yıldırımı aradığım yağmurlarda dolaşmak alışkanlığımdan bildiğim kadarıyla, hiç bir ağaç yağmur suyuna hayır bu gece içmiyorum diyebilecek kadar cömert değildir.
Aklımın dehlizlerindeki aç kurtlar boşandı zincirlerinden bu gece ve içimdeki cin "gir tabuta diyor". Gir içine ve geri sayımı başlat, Geri kalan süreyi yararlı bir iş yapmadan geçireceğine göre daha iyi bir şans yakalayamazsın "gir şu lanet tabuta''. Cilalı maun ve yeni işlendiğini tahmin ettiğim derinin kokusu sayesinde sağlıklı düşünemiyorum. En son ne zaman sağlıklı düşündüğüme dair bir emare de bulamadım. Neden ve kimin için fayda gözetmeli kararlarım. Bu gece normalde sorduğumdan fazla soru sorduğuma göre yolunda olmayan bir şeyler var. Tüm bu soruların cevabi içeride, tabutta. Kendinizi bir saniyeliğine benim yerime koyun sayın okurlar. Suan bulunduğunuz odanın ortasında sahipsiz bir tabut olsa içine girmemek için iradenize ne kadar sahip olabilirdiniz?
Bronz ve soğuk askıyı tuttum. Huzur bulacağıma dair hevesim bana bunu yaptırıyor. Toprağın altına girmeyeceğimi bildiğim için mental olarak da rahatım.
- Huzur içeride sizi bekliyor efendim bir kadeh içki alır mıydınız?
- Teşekkür ederim içeride fazla kalamayacağım kendime bakıp çıkacağım.
- Peki efendim! İçeride geçirdiğiniz süre içerisinde dışarıda sizin için yapmamızı emrettiğiniz bir şey var mı? Ödenecek faturalar ya da bir araç kiralama gibi?
- Nezaketiniz için teşekkür ederim ancak beni rahat bırakırmısınız.
Dünyanın yaratıldığı günden beri orada duruyormuş gibi olan kayalardan ikisi dağdan kopmuş gibi bir ses çıkardı kapak açıldığında. Batan gemiden uzaklaşmaya yarayan bir filikanın içinde ayakta duruyordum. Etrafım köpek balıkları dolu bir okyanus. Dengemi kaybetmek üzereydim ki filikanın pruvasına tutundum. Derin bir nefes alıp ağır hareketlerle uzandım. Camdan yapılmış bir can kurtaran gemisinde denizin ortasında dalgalarla boğuşmaya ve köpek balıklarına yem olmamaya hazırım. Dağdan kopan kaya kadar ağır olan kapağı üstüme kapattım.
Başka birine ait olduğunu bildiğim bir yerdeyim. Barda gösteri yaptığı sırada ortalık savaş alanına dönmüş. Anladığım kadarıyla bir mafya işi olduğundan şüpheleniliyor. Kurşunlar bedenine isabet ettiği esnada iri memelerinin arasında bir şeftaliyi ezmekle meşgulmüş. Dünyada iki metrelik bir yer daha açıldı. Zavallı Iloida yarın morgdan teslim alınıp şuan içinde bulunduğum tabut ile son gösterisini yapmak üzere uğurlanacak.
Bölüm 9 : https://obsesifdaktilo.wixsite.com/blog/home/bir-obsesifin-g%C3%BCnl%C3%BCg%C3%BC-9