Kavga esnasında yaşananlar yüzünden sanırım apartmanda bir Iskoçya Lordu gibi saygı görüyorum. Tek sebebinin bu olmasını arzu ederim çünkü homolar tarafından çekici bulunmak her zaman çok motive edici olmayabilir. Sokakta kavga çıkartan bir serseri olduğumu düşündüğü için Mimi ilk etapta o kadar tepkili olduğunu, yaşananları duyduğunda ise bana hak verdiğini söyledi. Burada homoların arasında bir kast sistemi var Mimi alfa homo. Kararları o veriyor. Kimin hangi köşede durması gerektiği ile ilgili bir çizelge hazırlamış böylece herkes sırası geldiğinde daha çok müşteri bulabileceği bir yerde çalışıp neredeyse eşit para kazanıyor. Sabahtan beri balkonda sigara içip konuşuyoruz. İlk ikram ettiğinde bıraktım dedim, galiba burnumda kırık var nikotin ve diğer zehirli maddelerin dumanını kırık bir burundan dışarı çıkartmak istemiyorum. Şimdilik nefes aldığım için bile gayet mutluyum. Sana bir iş ayarlayalım dedi Mimi ama önce yüzündeki şiş ve morluğun biraz düzelmesi lazım. İçeriden ekmek içi, soğan ve haşlanmış patates olan bir bulamaç getirdi. Daha önce benzer yaralanmalara karşı pansuman yaptığı, tecrübeli olduğu belli. Bir erkek olduğunu bildiğim halde elleri, el bilekleri çok narin ve kırılgan gözüküyordu. Yüzüme değdiğinde ki bu ikinci sefer oluyor ilkinde tuvalet kağıdı ile burnumdaki kanı siliyordu, çölde kurulu olan bir çadırdan yalın ayak çıkıp çöl kumu üzerinde koşarak bir vahaya girmişim gibi hissettim.
Aradan iki gün geçti. Artık uyurken kapıyı kapatmıyordum çok sevimli komşularım istedikleri gibi girip çıkabiliyorlardı. Uyandığımda odadaki pek işe yaramayan, yatağın yanında pencerenin önündeki, oturma yerinin tahtasının, yıprandığı için çivilerinin belli olduğu ama diğer kısımlarından ilk halinin yeşil boyalı olduğu anlaşılan sandalyede Mimi oturuyordu. Akşama hazır ol işe çıkıyorsun dedi. İşte beklediğim an diye düşündüm yıllar sonra birisi beni arkamdan becerebilir, bu fikir nasıl oluyor da benim hiç aklıma gelmemişti. Aslına bakarsan bunun için bana para ödemesine bile gerek yok. Bu şansı bana tanıdığı için iş dönüşü Mimiye de sakso çekerim, umarım bu nazik tavrı için teşekkürümü kabul eder ve koca aleti ile beni onurlandırır. Böylece Iskoçya Lordu olmaktan kurtulur bu sünepe yuvasında krallığımı ilan ederim. Duşa girdim ve bu esnada kaçış ile ilgili bir plan yapıyordum. Çıktığımda ilk olarak durumu Mimi'ye anlatmalıydım aksi olması durumunda ise balkondan atlarım diye düşündüm. Eğer ayağım kırılmazsa koşarak kaçarım, kırılırsa da kimse topal bir homo becermek istemez. Geri geldiğimde eşyalarımı temizlenmiş hatta ütülenmiş olarak yatağın üstünde buldum. En son ütülü bir kıyafet giydiğimde 8 yaşında falan olmalıydım anti-bakteri takıntılı annem çorap, don, atlet her şeyi ütülerdi. Bu iyiye işaret diye düşündüm en azından kadın kıyafetleri giymek zorunda değilim.
45dk. oldu Mimiyle Rover marka hurdanın içinde yanlaya yanlaya mahalleden çıkalı. Kenar mahalleri çoktan geçtik, kentin nehrin kenarında kurulmuş en zengin mahallerinden birindeyiz. Yol boyunca ne yapmam gerektiğini en ince ayrıntısına kadar anlattı. Yanında getirdiği erkek parfümünden boynumdaki atar damarımın ve bileklerimin üstüne sıktı. Odunsu, baharat kokuları karışık bu koku tenime terzi tarafından dikilmiş kadar uygun.
Zili üçüncü defa çaldığımda kapıyı Dora açtı. Neden 3 kere çalmam gerektiğini kapı açıldığında gayet net anladım. Dora bir mors kadar yağlı. Norveçli balıkçılar onun burada yaşadığını bilmiyor olmalılar. Çoktan sabun ya da mum yapımında kullanılırdı aksi takdirde. Amerika'da yaşadıkları dönemde kendisinden yaş olarak büyük kocasının bir otobüs kazasında boynunu kırmış. Yola fırlayan bir Alman kurduna çarpmamak için direksiyonu kıran şoför önce kaldırıma oradan da bir evin bahçesine dalmış. Teras merdivenlerine yandan çarpan otobüs devrilerek durabilmiş. Devrilen otobüste Dora'yı kocasının cansız bedeninin üstünden kaldırmışlar, zavallı adamın boynu iki yerden kırılmış. Kaza olduğu ortada olan bu olaydan Dora mahkemede beraat etmiş. Bütün kasabada olay duyulunca apar topar ülkesine geri dönmüş. "Sürpriiiiiiiiizzzz" diye neşeli bir giriş yaptım ben doğum günü hediyen. Mimi'nin bir bağlantısı beni bu kadına doğum günü hediyesi olarak gönderdi. Karşılığında çok iyi para aldığını söyleyen Mimi bir aylık kiramı peşin ödemiş. Bir kaç gündür iş diye bahsettiği şey tam olarak buymuş bir fil yavrusunu doğum gününde düzmemi bekliyor.
İnsanlığın mağarada yaşadığı dönemlerden bu yana cinsel ilişkiye girdiğini biliyoruz. Türümüzün devamı için onlara müteşekkiriz. Çoğu zaman maymunla ilişkiye giren bir Afrikalı yüzünden AIDS gibi zührevi hastalıkların da peydah olduğunu biliyoruz. Kısacası türler arasında doğal bir seleksiyon sonucu oluşan ereksiyonun ve cinsel baskının dayatması iki kişinin birbirine bazen romantik bir bağ ile bağlanmasını sağlıyor. Bazen romantizmin yeterli olmadığı düşünülürse ortaya sadist birliktelikler hatta tecavüzlerin de ortaya çıktığı kaçınılmaz ama istenilmeyen sonuçlar doğuyor. Tepisel çalma olarak bilinen bir başka psikolojik rahatsızlık ise çalınan bir materyali ile cinsel ilişkiye girme şeklidir. Çoğu kişi ihtiyacı olmadığı halde bir nesne çalar ve bunu kendini tatmin etmek için kullanır. Buraya sizlere cinsellik tarihi dersi vermeye gelmedim ama kimse su aygırının klitorisini yalamak zorunda kalmamalı.
Mimi arabadan odama girene kadar omzumun altına girerek bana destek oldu. İkinci kattaki odama çıkmam için bizi gören diğer homolar da yardım ettiler. Aralarında gülüşmelerinden olanları tahmin ettiklerini anlayabiliyorum. Sanırım belimde sinir ezilmesi var. Bu geri zekalı fok balığı kendini balerin sanıyor olmalı. Önce üstte olmayı seviyorum dedi sonra ise beni kucağına al diye tutturdu. Jigolo olarak başladığım kariyerim harika bir finalle sonlandı. Üstüne her bastığımda sızlayan bir sağ ayak ve işerken deliği tutturabilmek için stent atılması gereken bir penis benden geriye kalanlar...
Sabah uyandığım da aynı dün Mimiyi otururken bulduğum sandalyenin üzerinde bir not vardı.
"İki günlüğüne şehir dışına çıkıyorum çabuk toparlan döndüğümde işe çıkacaksın."
Sevgili Mimin
Bölüm 6 : https://obsesifdaktilo.wixsite.com/blog/home/bir-obsesifin-g%C3%BCnl%C3%BCg%C3%BC-6