Mimi yol boyunca olanları düşünmemek için kendini zorlasa da bir türlü odaklanamıyordu. Yaya geçidini kullanan yaşlı bir çifti son anda fark etmesi ile büyük bir felaketin yaşanmasından kıl payı kurtuldu. Bu yaşlı çifte Rover ile çarpmış olsaydı tüm akşam yaşanmış olanlar kadar büyük bir faciaya imza atabilirdi. Zaten kurtarmak zorunda olduğu kıçını orada bırakmak zorunda kalırdı. Çişini tutamadıklarını farz edersek sidik kokan bu yaşlı çift, hücre yenilemesi gibi meşakkatli bir işi uzun zamandır yerine getiremedikleri için Rover'in en küçük temasında son nefeslerini verebilirler. Bir köşeye atılıp okunmuş gazete yığını muamelesi gören, bakımsızlık içinde can vermeleri için gün sayıldığı halde bir homonun sebebiyet verdiği ölümleri kamuoyuna çok farklı yansıyabilir. Gündemi oyalamak için her naneyi yiyebilecek olan sivil toplum örgütleri inanılmaz bir hassasiyet ile birlikte hareket etmeye heves ederler böyle durumlar karşısında. Bir yük olduğu var sayılan, ilgi ve alakayı hak etmediği için hayatın eskiyen yönünü temsil eden yaşlılar sadece öldüklerinde kıymetli olduklarının kanısına varılır. Birkaç parça değerli eşya ve varsa evleri, geriye kalan yakınları için arabalarını yenileme, eskiyen mobilyalarının yerine yenileri için finans kaynağı olacaktır. Bu durumdan memnun bile sayılacak olan bu insanlar gülen gözlerini saklamak için cenaze günü ilk iş olarak kaliteli bir gözlük temin etmek isteyecektir. Ağlayan, birbirine sarılan, teskin çalışmalarında bulunan bu insanlar akşam olunca hesap uzmanı olarak mesai yapacaklar, her bir ferdin kalanlardan mikro ölçekte eşit faydalanması gereğini yerine getirecekler. Arada beylik laflar edip çok iyi insanlardı, çok özleyeceğiz demeyi de ihmal etmeyecekler.
Mimi aparta döndüğünde Albin'in adamları ile karşılaşacağından emindi. Önce arabayı bir kaç sokak uzağa park edip, güvenli bir mesafeden apartı gözledikten sonra içeri girmeyi planladı. Sonra da orada olacaklarından emin olduğu için bu kadar yorgunluğun üstüne yürümekten vazgeçti. Aparta girdiğinde ortalık sessiz ve sakin gözüküyordu, bu da planın bir parçası olmalı. İkinci kattaki odasında, eskiden benim de kaldığım yerde bir karşılama komitesi bekledi ama orada da işler hayal ettiği gibi gitmiyordu. Odasına yaklaştığında ayak sesleri olduğunu fark ettiği sesleri duydu ki bu durumu açıklıyordu adamlar odasındaydı. Koridoru hemen adımlamak yerine hareketlerini yavaşlatıp ayak seslerini dinlemeye başladı. Odasında biri ya da birileri var ve onu bekledikleri kesin ve beklemekteki amaçları da belli. Mimi karar verme mekanizmasının bütün dişlilerini yağlıyor, işleyen bir makine olarak kafasının içinde çalışır halde bulunmasına çaba gösteriyordu. Hala kaçabilir çünkü kapıda ve sokakta kimse ile karşılaşmadı. Yoksa Albin öldü mü? Oda da bekleyenin polis olması Albin'in adamlarının etrafında olmayışını açıklıyor. Başka bir sebebi olamaz, polisi gören adamlar başlarını derde sokmamak için aparta yaklaşmadılar. Arabayı park ettikten sonra aparta yürürken Albin'in adamlarına odaklandığı için kapının önünde park etmiş olan polis arabasını görmemiş olmalı. Adamı o öldürmediğine göre bir kaç gün gözaltında kalmanın faydalı bile olabileceğini düşünürken, Mimi böylece polisin onu götürmesini arzu ettiği için adımlarını hızlandırdığı esnada odasından gelen ayak seslerinin de hızlanıp ona doğru geldiğini duydu. Odanın dayanıksız ağaçtan yapılmış, kilit yeri, anahtarı her unutan tarafından delindiği için delik deşik olan kapıya ulaştığında, karşısında duran aklına hiç gelmeyen biriydi. Bany "bütün akşam sizi bekledim, çok endişelendim, olanları duydum ama söylentiler çok güvenilir gözükmüyor, size bir şey oldu mu?" Soruları arka arkaya sıralayan Bany, Miminin cevap vermesine müsaade bile etmeden "artık gelmeyeceğini düşündüğüm için seni bulmayı umut ettiğim tek yere gitmek üzere yola çıkıyordum". Mimi nereden bahsettiğini bildiği için oradaydım dedi. Neler olduğunu merak eden Bany olayları anlatması için Miminin ağzının içine bakıyordu.
Anlamadığım bir şey var Bany, nasıl oluyor da etrafta bizi öldürmek için bekleyen adamlar yok ve en kötü senaryoda polisler yok? Bany henüz cevap vermek üzere düşünürken Cini yanında genç bir adamla odaya girdi. Mimi şimdi seks ve parayı nasıl oluyor da düşünebiliyorsun diye Cini'yi azarlamak üzereydi ki adamın elinde hastahanede görebileceğiniz deney tüplerine benzer, kapaklı numune tüplerinden olduğunu fark etti. İçine işemenizi ya da sıçmanızı istedikleri ya da steril kabından çıkartıp kan doldurmak için kullandıkları bu tüplerin burada bu adamın elinde olması demek karşılarındaki kişinin doktor ya da sağlıkla alakalı bir görevi olduğuna işaret ediyordu. Bany adamı görünce hemen tanıdı Iloida ve Angela öldüğünde hastahanede gerekli evrakları imzalayan doktordu bu. Henüz asistan olan Arthur okulun son senesindeydi, 190cm olan bu genç doktor adayı, hırsı ile ön plana çıkmaya bayılan bir yapıya sahip. Onu diğer doktor adaylarından ayıran tarafı ise hastalarına tiyatral bir hava ile yakınlık göstermesi ve Angela'nın otopsisinde bulunması. Olay kayıtlara intihar olarak geçtiği için Arthur bulgularda bir çarpıklık olduğunu düşünüyor. İlaçla zehirlenmiş birinin aksine Angela boğularak ölmüş gibi cildi yer yer mordu. Söze nasıl başlayacağını bilmediği ve ortamın gerginliğini hisseden Arthur sadece "siyanür" diyebildi. Bu anlamsız çıkışını mantıklı kılabilmek için "150-300 mg. alımı 15-20 dakika içinde ölüme yol açar. etkisini dokularda oksijenasyon işlemini sağlayan sitokrom oksidaz enzimini inhibe ederek gösterir." Bu söylediği şeyi kendisinden o kadar emin söylüyordu ki herkesin anlamasını bekliyordu ancak aynı dili konuşmadığının ona boş boş bakan homoların bakışlarından görebilirdi.
Arthur çareyi beni takip edin demekte buldu, Cini'ye odayı sorduğu için Angela'nın öldüğünde nerede olduğunu biliyordu. Olaylar çok hızlı gerçekleştiği için Cini odayı temizlemiş ama gereken özeni göstermediği için yerlerde hala kusmuk kalıntıları mevcuttu ve Arthur cebinden çıkardığı kürdana benzer tahta çubuk ile bu kusmuklardan bir kaç örnek alıp tüpe koydu. Bu imkansız çünkü ölen arkadaşınız intihar ettiğine ve intihar için kullandığı ilacın etkisine bakılırsa kusmuş olmaması gerekiyor, bunları söylerken elindeki tüpteki kusmuk parçalarını havada tutmuş içine bakıyordu. Kanında bulduğum madde siyanürdü eski bir yöntem, birini öldürmek için orta çağdan beri kullanılır ve tespit edilmesi zordur. Yıllarca televizyonlarda bu madde ile ölenleri mutlaka görmüşsünüzdür, görsel medya bunu zenginlerin yüzüklerinde ya da gururu için ölümü göze alabilecek savaşçıların kolyelerinde taşıdığına işaret ederek sevimli göstermeye çalışmıştır. Orta çağda ismi ise "miras iksiri" olarak anılır zengin ebeveynlerini öldürmek için hırslı genç soyluların kullandığı bir yöntemdir. Bir çok siyasi liderin, tarihte adını çokça duyduğumuz başarıları, ünlü komutanların ölümünde baş rol almış bir maddedir. Bu durum da zehirlenmesini haklı çıkartıyor ama getirildiğinde üstünde kusmuk vardı notunu eklemeleri dikkatimi çekti çünkü bütün bulgular siyanürün hemoglobini indirgediğini, yanı kanın oksijen taşıma özelliğini yok edip boğularak ölüme sebebiyet verdiğini gösteriyordu. Kısacası kusmuş olması imkansızdı ve polis raporunda oda da bulunan ilaç kadın hormonu hapı olarak geçmiş bu yöntemle ölmesi için gerçek bir kadın olması gerekmektedir. Genelde kadınlık hormonu ya da doğum kontrol hapı gibi ilaçlarla intihar edilmesi durumunda aşırı hormona maruz kalan yumurtalıklar patlar ve iç kanama ile ölüme sebep olur. Çoğunlukla bu vakalar ölümle sonuçlanmaz bile denilebilir fark edildikten sonra müdahale edilmesi için yeterli zaman mutlaka her daim vardır, en kötü ihtimalle deforme olan yumurtalık alınır ve hasta hayatına devam eder. Sizin arkadaşınız ise yaşamsal faaliyetlerini on dakika içinde yitirmiş ve gerçek bir kadın bile değil. Bunu söylerken utanmıştı çünkü etrafında üç adet homo ile hiç tanımadığı bir mahallede, görevi dışında bulunmaktaydı.
Kendilerini tıp konferansında hisseden Mimi, Cini ve Bany doktorun söylediklerine bir anlam veremedikleri gibi bunu kimin yapmış olacağına da akıl erdiremiyorlardı. Arthur sonuçlardan emin olmak için odadan bir kaç örnek topladıktan sonra tekrar geleceğine dair bir işaret bırakmadan gitti. Mimi işlerin sandığından daha da karışık hale gelmesi ile ilgili çok kısa süre içinde reaksiyon göstermeleri gerektiği kanısına vardı. Bu olayları çözmek onun işi değildi tabi ki, hayatında detektif çizgi romanı bile okumadığını var sayarsak olayları birbirine bağlamakta bile başarılı olamıyordu. Kimsenin sormayı aklına getiremediği o şey sonunda eski bir albüme bakıp da hatıralarının yeniden canlanması gibi hücum etti zihnine, Albin'in salonundan onların çıkmasını sağlayan sarışın kimdi ve neden onlara yardım etmişti...