top of page
Ara
  • Yazarın fotoÄŸrafıobsesifdaktilo

1. ve 2. Dünya Savaslarinin Günümüzdeki etkileri

Dünya, tarihi boyunca binlerce savaşa ev sahipliği yaptı ve milyonlarca ölünün evi oldu. Bu kadar çok savaşın olduğu başka bir evren ve galaksi var mi diye düşünmeden edemiyorum bazen. Ne yazık ki cevabını hiç bulamayacağım soruların başında bu geliyor.



Günümüzde toplumu oluşturan X, Y ve Z kuşakları mevcuttur. Bunların henüz bir dünya savaşında saf tutmadıklarını biliyoruz. Umarım benzer büyüklükte facialar da dünya tarihi boyunca bir daha tekrarlanmaz. Her ne kadar dünya endüstrisini savaşa dayalı olarak büyütme ve geliştirme gereksinimi görse de umarım Z kuşağının yetiştirdiği kuşaklar artık bunun bir gereklilik olmadığını en kısa zamanda gözlemler ve dünya yenilenme dönemine tekrar girer.

Bu kuşaklardan X kuşağı 1. Dünya savaşından direkt etkilenmese bile direkt etkilenmiş bir nesil tarafından yetiştirildiler. Dünya henüz yaralarını sarmamış bir çok ülke günümüzde bağlayıcılığı bulunan anlaşmalara henüz imza atmamıştı. Savaşın ortasına doğmamış olsalar bile savaşan bir neslin çocukları olarak büyüdüler. 1965 - 1979 arası doğan bu kuşak günümüzde bile hala seçimlerini, etkisi altında kaldığı ebeveynlerinin yönlendirdiği gibi yapmaya devam ediyor. Türlü zorluklar, yokluklar, gelişmemiş olan devlet sistemleri onları tutumlu ve dayanışmaya önem veren insanlar haline getirdi. Öne çıkan belirgin özelliklerinin başında ise problemler ile basa çıkma konusunda gösterdikleri başarılar yer almaktadır. Beraber hareket etmeyi ve gözlemlemeyi çok seven bu kuşak bazı yenilik ve kolaylıklara ise hala defansif ve tutucu bir tutum sergilemekte kararlı gözüküyor. Bu kuşağın aile kurup idareyi eline aldığı dönemde modernleşme zirveye çıktı ve bu dönemin yaptığı gelişmeler günümüze yön veren yeniliklere yol gösterici oldu. Bunun verdiği öz güven ile doğan çocuklarına yani Y kuşağına "aman biz çektik onlar rahat etsin" söylemi ile yaklaştılar. Amaçladıkları şey zorluklarla mücadelen yapılarını korumak ve yeni nesile biraz daha refah bir ortam bırakmak olsa da pek amaçlarına ulaşamadılar gibi gözüküyor.



Y kuşağı aslında geçiş kuşağı gibi gözükmektedir. Y kuşağında toplumun bir kısmı hala X kuşağının özelliklerini taşıyor ama Z kuşağı gibi hareket ediyor. Bu kuşak teknolojik gelişmelerin bir parçası olduğu icin teknolojinin teknik yönünü kendine daha yakin hisseden bir tavır sergilemektedir. Y kuşağı dünyanın değişimini ve gelişimini fark edip bundan kazanç elde edebileceğini bilerek büyüdüğü için proje üretme, proje yönetme konusunda yeteneklidir. Y kuşağı kendi jenerasyonu ile en çok çatışan yas aralığına sahiptir bu kuşağın ilk yıllarında doğanlar ile sonlarına doğru doğanlar arasında ciddi fikir ayrılıkları yaşanır. Bu fikir ayrılıklarının genelde bir önceki veya bir sonraki yas grubunun hangisinden daha çok etkilendiğine göre şekil aldığını görüyoruz. En basit örneği ile gelecek kaygısı, son dönem doğanlarda çok fazla görülürken bu kuşağın ilk doğanlarında ise geleceğe dair umut ön plana çıkmaktadır. Sokakların güvenli olduğu ve komşuluk ilişkilerinin köyden şehirlere göçler ile birlikte yaşamayı öğrenen insanların sayesinde geliştiği bir dönemin çocukları olan bu insanlar arkadaşlık kurmakta ve yardımlaşmada çok hızlı karar verir ve uygular. Savaş coğrafyasından uzak oldukları için yokluklar ve zorluklar konusunda bir önceki nesillerine göre çok daha şanslı oldukları aşikar. Bu sebeple de hem ailelerinden gördükleri tutumlu davranışlar hem de çağımızın zenginliklerinden, bolluktan aynı anda yararlanmak kavram karmaşasına sebep olmuştur,

Z kuşağı, mevcut koşullar altında hayatta kalamayacağına, eğer X kuşağının yönlendirmeleri olmasa karşılaştıkları her zorluktan yenik ayrılacağına inandırıldı. X kuşağının rahat etsin diye uğraştığı Y kuşağının yetiştirdiği bu nesil bireysel hareket etmeye meyilli ilk kuşak. X kuşağının anlamakta zorlandığı, uyum sağlayamadığı yeni nesil, diğer tüm topluluklardan farklı hareket ediyor. Kendi dünyalarında olmak, yüksek egoları ve kompleksten uzak olmaları öne çıkan özelliklerini temsil etmekte. Aman rahat etsinler biz çok ektik onlar çekmesin deyiminin sonucu olarak rahatlığından ödün vermeyen bir nesil olarak ortaya çıktılar. Teknoloji hayatlarının bir parçası olmaktan ziyade gerekliliği, hızlı üretip hızlı tüketmek yine onlara da dayatılan "rahat etsinlerin" sonucu. Hıza olan bu tutkuları sayesinde günlük yasamak ve günlük odaklanmak takip edilmelerini zorlaştırıyor. Bu yüzden de kendi aralarında diğer kuşağı oluşturanlara karşı en belirgin duruşa sahip olanlardır. Bir araya gelmeleri ne kadar zor ise birlikte hareket etmeye başladıklarında ise başaramayacakları şeyin olmaması onları güçlü kılıyor. Bireysel hareket ettiklerinde kırılgan olan yapıları birlikte hareket ettiklerinde ise evrim geçiriyor ve becerilerini sergilemek konusunda onlara uygun ortamı sağlıyor.



Güçler dengesinin coğrafyalardan ve kaynaklardan oluştuğu bir dönemden artık geçildi. Geçtiğimiz yüzyıl tarihin en büyük iki savaşına maalesef ev sahipliği yaptı. Dünya üzerinde farklı kıt'alarda yaşayan insanlar bile hiç tarafı olmadıkları hal de savaştılar. Bugün üretim savaşları yaşanmakta ve en güçlü yazılım şirketlerine sahip olanlar ile uzaya hükmedenlerin savaşı belki atmosferin dışında gerçekleşecek. O günlerin ilk mimarları şuan yetişmekte olsan Z kuşağı ve bunu durdurmak son vermek, mevcut olan bu teknolojiyi geliştirip dünyanın yaşanılabilir bir yer olarak kalması son nesil olarak onların elinde. Çünkü onlar zorluk görmesin ve rahat yaşasınlar diye yetiştirildiler. Çünkü 1. ve 2. dünya savaşının çocukları savaşların insanları sürüklediği yıkımdan çıkıp geldiler ve kendilerine bir amaç edindiler. Yeni nesiller onların yaşadığını yaşamasın diye açlık, kıtlık çekilmesin diye kan ve gözyaşı hüküm sürmesin diye bir seçim yapmak zorundaydılar. Onlar yeni nesillerin katlanması zor bu koşullara sebep vermemek için "aman biz çektik onlar çekmesinler" dediler.


19 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Son kez Abstre

Benim de merhametine inanmayı seçtiğim çok karanlık birikti içimde. Sağa sola savrulmak yerine, bir düzene uyum sağlayıp yalnız kalmak gibi. O yüzden sen şimdi tüm bu olan biteni unut. Ben de ayak alt

bottom of page